Loading…
Bir üniversite hastanesi çocuk ve ergen psikiyatrisi kliniğinde yatan hastaların sosyodemografik ve tanısal özellikleri
Amaç: Bu çalışmada bir çocuk ve ergen psikiyatrisi kliniğinde yatan hastaların incelenmesi amaçlanmıştır. Ülkemizde çocuk ve ergen yaş grubundaki yatarak tedavi sağlayan klinik sayısının az olması sebebiyle bu deneyim aktarımı önemli bir yere sahiptir. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın verileri 2015-2019...
Saved in:
Published in: | Çocuk ve gençlik ruh sağlığı dergisi 2021-03, Vol.28 (1), p.7-11 |
---|---|
Main Authors: | , , , |
Format: | Article |
Language: | Turkish |
Subjects: | |
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Amaç: Bu çalışmada bir çocuk ve ergen psikiyatrisi kliniğinde yatan hastaların incelenmesi amaçlanmıştır. Ülkemizde çocuk ve ergen yaş
grubundaki yatarak tedavi sağlayan klinik sayısının az olması sebebiyle bu deneyim aktarımı önemli bir yere sahiptir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmanın verileri 2015-2019 yılları arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Servisi’ne
yatan hastaların dosyaları geriye doğru taranarak elde edilmiştir. Toplamda 74 hastanın verilerine ulaşılmıştır. Kliniğimizde yatan hastaların
yatış görüşmelerinde tanısal netlik açısından Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı-5 (DSM-5) tanı kriterleri ile değerlendirme
yapılmaktadır. Çalışma örneklemimizdeki olguların DSM-5 kriterlerine göre belirlenmiş olan tanılarına, yapılan geriye dönük dosya
taramalarından ulaşılmıştır.
Bulgular: Hastaların %59,5’u (n: 44) kızlardan, geriye kalan %40,5’u (n: 30) erkeklerden oluşuyordu. Hastaların yaş ortalaması 14,9 idi
[minimum (min): 8 yaş, maksimum (maks): 17 yaş]. DSM-5’ e göre yapılan görüşmelerde saptanan en sık tanı İki Uçlu ve İlişkili Bozukluk (n:
21, %28,4) olmuştur. Onu Depresif Bozukluklar (n: 18, %24,3), Şizofreni Spektrumu ve Diğer Psikotik Bozukluklar (n: 14, %18,9) ve diğer
bozukluklar (n: 21, 28,4) izlemekteydi. Hastaların %33,8’inin (n: 25) yatış sırasında aktif intihar düşüncesi ya da planı bulunmaktaydı. Ayrıca
yatan hastaların %24,3’üne (n: 18) yatış esnasında elektrokonvülsif terapi (EKT) uygulanmıştır. En çok kullanılan psikotrop ilaç antipsikotikler
olmuştur (n: 70, %94,6). Antipsikotiklerin ardından en sık antidepresanlar kullanılmıştır (n: 35, %47,3). Ortalama yatış süresi 14,1 (min:
1 maks: 53) gündü. Hastaların yatış süreleri ve yaşları açısından cinsiyetler arasında fark olmadığı bulunmuştur. Ancak, yatan hasta sayısı
açısından kız cinsiyette erkek cinsiyete göre belirgin fark vardı.
Sonuç: Çocuk ve ergen yaş grubundaki psikopatolojilerin ciddiyeti azımsanamayacak kadar yüksektir. Ayrıca, çalışma sonuçlarından görüldüğü
üzere çocuk ve ergen yaş grubunda da intihar düşüncesi oldukça sıktır. Bu sebeple Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğine başvuran
olguların iyi taranması ve yatış ihtiyacı olanların belirlenmesi önem arz etmektedir. Hastaların yataklı serviste takip sürecinde farmakoterapi,
psikoterapi ve gerek görüldüğü durumlarda EKT kullanım ihtiyacı da olabilmektedir. Çocuk ve ergen psikiyatri hekimlerinin EKT konusunda
bilgi ve deneyiminin arttırılması açısından yatak |
---|---|
ISSN: | 1301-3904 |
DOI: | 10.4274/tjcamh.galenos.2020.69188 |