Loading…
Agricultiral Structure of Tunceli and Advantages Of Organic Agriculture
Dünyada ve ülkemizde sağlıklı beslenme kaygılarının artmaya başladığı son zamanlarda organik bitkisel üretim ve organik hayvansal üretim önem kazanmaya başlamıştır. Konvansiyonel tarımda yoğun bir şekilde kullanılan kimyasal girdi ve ilaç kullanımı bu kaygıların temelini oluşturmaktadır. Organik tar...
Saved in:
Published in: | Social Sciences Studies Journal 2022, Vol.8 (105), p.4437-4447 |
---|---|
Main Authors: | , |
Format: | Article |
Language: | English |
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Dünyada ve ülkemizde sağlıklı beslenme kaygılarının artmaya başladığı son zamanlarda organik bitkisel üretim ve organik hayvansal üretim önem kazanmaya başlamıştır. Konvansiyonel tarımda yoğun bir şekilde kullanılan kimyasal girdi ve ilaç kullanımı bu kaygıların temelini oluşturmaktadır. Organik tarımın önem kazanmasının başka sebepleri de mevcuttur. Konvansiyonel tarımda kullanılan bu girdiler insan sağlığını olumsuz etkilediği gibi toprağa ve yeraltı sularına karışarak çevre kirliliğine de yol açmaktadır. Organik tarımda ise kimyasal girdi kullanılmadığından, bu üretim şeklinin çevre dostu bir üretim modeli olduğunu söylemek mümkündür. Organik ürün pazarı dünyada geniş kitlelere hitap etmekte ve bu pazar payı her geçen yıl önem kazanmaktadır. Tunceli ülkemizde organik bitkisel ve hayvansal üretimin verimli bir şekilde yapılabileceği illerimiz arasında yer almaktadır. Bu ilimizde sanayinin henüz gelişmemiş olması, nüfus yoğunluğunun düşük olması ve coğrafi yapının organik tarım ve özellikle organik küçükbaş hayvansal üretimine uygun olması avantajlar olarak değerlendirilebilir. Bu çalışmada Tunceli’nin organik tarım potansiyeli organik tarım kuralları ve coğrafi özellikler temelinde ele alınarak değerlendirilmiştir. İldeki tarımsal yapının ve var olan organik tarım potansiyelinin değerlendirilebilmesi için ise yapılması gerekenler sunulmuştur. |
---|---|
ISSN: | 2587-1587 2587-1587 |
DOI: | 10.29228/sssj.65901 |