Loading…
18. Yüzyıl ve Sonrası Osmanlı Eğitim Kurumları
Bu araştırmanın temel amacı 18. yüzyıl ve sonrası dönemde Osmanlı Devleti’ndeki eğitim kurumlarını tanıtmaktır. Bu bağlamda söz konusu dönem içinde eğitime yönelik girişimlerin neler olduğu ve hangi eğitim kurumlarının tesis edildiğine dikkat çekilmek istenmiştir. Bilim, kültür, düşünce, teknolojik...
Saved in:
Published in: | Cumhuriyet ilahiyat dergisi 2019-12, Vol.23 (3), p.1143-1166 |
---|---|
Main Author: | |
Format: | Article |
Language: | eng ; tur |
Subjects: | |
Online Access: | Get full text |
Tags: |
Add Tag
No Tags, Be the first to tag this record!
|
Summary: | Bu araştırmanın temel amacı 18. yüzyıl ve sonrası dönemde Osmanlı Devleti’ndeki eğitim kurumlarını tanıtmaktır. Bu bağlamda söz konusu dönem içinde eğitime yönelik girişimlerin neler olduğu ve hangi eğitim kurumlarının tesis edildiğine dikkat çekilmek istenmiştir. Bilim, kültür, düşünce, teknolojik gelişmeler ve benzeri hususlarda Batı ile uyum sağlama ihtiyacı, mevcut medrese sisteminin sorgulanmasına yol açmıştır. Üretken olma ve çağın gereklerine cevap verme noktasında bir takım problemler yaşayan medrese eğitim ve öğretim sisteminin gözden geçirilmesi neticesinde öncelikli olarak askeri okulların tesisi ve yapılandırılmasına yönelik girişimlerde bulunulmuştur. Eğitimdeki bu yenileşme girişiminin yoğun olarak 18. yüzyıldan itibaren başladığı görülmektedir. Söz konusu değişim ve gelişim hareketleri Tanzimat Dönemi’nde ivme kazanmıştır. Bu dönemde askeriye dışındaki birçok alanda mektepler açıldığı, eğitim basamaklarına netlik kazandırıldığı ve kız öğrencilere öğrenim hakkı tanındığı görülmektedir. I. Meşrutiyet ve Mutlakıyet dönemlerinde de Tanzimat dönemindeki eğitime yönelik girişimlere olumlu anlamda katkılar sunulmuştur. Ancak II Meşrutiyet’in ortasından itibaren devletin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik problemler eğitim sistemini ve eğitim kurumlarının işlerliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Özet: Eğitim, bir toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel seviyesinin belirlenmesinde en önemli faktör olmuştur. Dünya üzerindeki milletlerin birbirlerine olan üstünlüklerinin belirleyicisi olan gelişmişlik düzeyi, eğitime verilen öneme bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Bilimsel anlamda öncü olabilmek, teknolojik imkânlara sahip olabilmek, halkın daha rahat ve huzurlu yaşamasını sağlamak, ekonomik alanda daha fazla güç sahibi olabilmek ve tüm bunlara bağlı olarak ulusun devamlılığını sağlamak, zamanı ve geleceği iyi okuyabilen eğitim anlayışı ile mümkün olabilecektir. Dünya devletlerinin tarihin farklı dönemlerinde birbirlerine üstünlük göstermeleri, eğitim anlayışları ile doğrudan alakalıdır. Yeniçağın başlamasından sonraki asırlarda özellikle Batı milletlerinin bu konuda daha olumlu adım attıkları söylenebilir. XVI. yy. Rönesans hareketleri, XVIII. yüzyıl aydınlanma hareketi ve nihayet sanayi devrimi gibi hem zihinsel hem de eylemsel alandaki değişimler, bilimsel ve teknolojik sahada gelişimi tetiklemiştir. Bu dönemlerde düşünmeye verilen önem ve düşünce serbestliği bilimsel alanda ilerlemenin temel faktörü olmuştur. Dinlerine dayalı taassubu aşarak |
---|---|
ISSN: | 2528-9861 2528-987X |
DOI: | 10.18505/cuid.544458 |